Kemal Albayrak
Yazar Eposta
kalbayrak06@gmail.com
Teknolojiyi Kullanmak
21.07.2024
8 Mayı 2024’de Hürrem Elmasçı, TOBB başkanı Hisarcıklıoğlu’nun, toplantılarda boynunda taktığı aletin gizeminden bahsediyor. Hatta kendisine Erdoğan’ın bu cihazı sorduğunda, “hava temizleyici” cevabını verdiğini belirtiyor. Cihaz, havaya statik bir yük bırakmasıyla çalışıyormuş, virüs gibi şeylerden, hastalıktan koruyormuş.
Bunu okuyunca aklıma, din pazarcılarının da başka yöntemlerle yanmayan kefen pazarlamaları icadı, depremi okuyarak başka yere gönderdim, rüyamda Peygamberi gördüm, Davutoğlu başbakan yapıyordu gibi… Buna benzer görsel ve yazılı basında gördüklerim, bağnazlıklar, akıl fukarası kölelerin durumlarını duydukça aklıma, ilimle mi duyguyla mı yapılan düşünceler geldi. “Akıl, bilim, ahlak; duygu ve mitolojilerin, etkisi ile yok edilirse,elbette patolojik bir hastalığa dönüşür.”
Elbette teknolojinin yararları, faydaları inkar edilemez, teknolojiler bilimin sayesinde üretilir. İhtiyaç, icadın anasıdır. İcatlardan faydalanma, elbette önemlidir. Hayat için refah için, terakki için, fayda için, teknoloji olmalıdır.
Daron Acemoğlu “Yapay zeka yutturmacısına inanmayın” diyor. Teknoloji severlere, yeni teknolojinin getireceği ekonomik kazanç tahminlerini yükseltirken, herkes için bolluk, bereket vadedenler gibi ayrı görüşte olanlar da var. Acemoğlu ise “yapay zeka,sadece sermayeye kazanç getirebilir” diyor. Teknolojiyi faydalı alanlarda kullanmayı öneriyor.
Burda asıl konu, teknolojiye karşı çıkmak veya çıkmamak değildir. Bayburtlu’nun dediği gibi “Mala, davara faydası var mı?” Ona bakacağız herhalde.
Atatürk, Afet İnan’ın “Medeni Bilgiler” eserinde, “Şahsi servet önemlidir, ancak milli servete, ülkeye, millete katkısı olmalıdır” diyor. Teknoloji de böyle. Yani belli bir azınlığın, şahısların, haramzadelerin doyumsuz, ahlaksız ve adaletsiz kazançlarına çıkar sağlasın demiyor. Açları, yoksulları, kimsesizleri, yiterken kirli ortaklıkları koruyun, devletin tüm imkanlarını, hukuk dışılıklarla, keyfiliklerle, yandaşa sunun demiyor.
Burda asıl olan amaç, teknolojinin,çalışmaların, irade terbiyesinin, topluma, insanlığa faydasıdır.Yaşam alanlarında, teknoloji kullanımı iyi bir şeydir, ancak yaşatıyor mu, öldürüyor mu? Ona bakalım. Teknolojiyi, kaset şantajları, tuzak kurma aracı olarak kullanmakla, çıkar sağlama ahlaksızlığı, ahlakı korur mu? Teknolojik zulümler, hukuksuz dinlemeler ve fişlemeler, işkenceler, teşvik ettiğin kurumları, vesayetin baskısı ile, hukuk dışılıkla, despotlukla, suç sayanlar, teknolojiyi faydada değil, kirlilikte kullanıyorsa, teknolojiyi kullananlara suç işletir. İlmin ışığında, aklın teknoloji kullanımı bütün dünyada hayırlarda olup, şerrin önüne geçmesi olmalıdır..
Hangi inanç, hangi ideoloji, hangi kimlik, hangi ülke olursa olsun, teknolojiyi kullanma,insanlığın faydasına mı, zararına mı diye bakılmalıdır. Ölümlere, acılara, ahlaksızlıklara, kirliliklere aracı olarak kullanmak ahlaksızlıktır.
Kant “Ahlak kendi maksadı için, dine bile ihtiyaç duymaz” der. Mısırlı düşünür, yazar Necip Mahfuz, “Ahlak, hayatın sana sunduğu olumlu, olumsuz olgular karşısında, alacağın tavırdır” der. Ahlaklı veya ahlaksızlık. Karekterin, kaderindir hali böyle.
Şimdi burdan, şuna gelmek istiyorum. İnsanın görevi kendini yaşatmaktır, vazifesi ise ötekini, canlıyı, tabiatı, diğerlerini yaşatmaktır. Teknolojik gelişmenin kullanım yolu bu olmalıdır. Akıl, kalp, vicdan, merhamet, adalet terazisinde, hakikati bulma, topluma refah fırsatı teknoloji ile oluyorsa ahlakidir. Nefes alırken, gülerken, doyarken, teknolojiyi üretirken, faydası kendine, adaletsiz zalime ise, bunun faydası insanlığa olmaz. İlim bu yüzden, kendini bilmekten geçer. Boyuna takılan aletin, en gelişmiş teknoloji kullanımı faydası güzel, itirazımız yok. Ancak gelişen ve icat edilen, teknolojiyi, hırsızlığı, soygunları, adaletsizlikleri, zulümleri, özgürlükleri, insanlığı,tabiatı yok edenlere, keyfi idareye karşı da meşru mücadele için, isyan ahlakıyla aklımıza, vicdanımıza, zihnimize taksak iyi olmaz mı?Cemil Meriç’in dediği; teknoloji “namusluların”elinde olmalıdır.