Kemal Albayrak
Yazar Eposta
kalbayrak06@gmail.com
06 Mart 2024, Çarşamba
Seçim sonuçları ne getirecek?
31 Mart mahalli idareler seçimleri öyle bir hale geldi ki amacından saptı. Ortalık, siyaset esnaflığına dönüştü. “Aman ha, biz yerel yönetimleri de alalım, merkezi yönetim ve bakanlıklar bizde, ayrı olursa size ekmek, suda, gaz da yok, rant bizim olsun, servet devletten gelir, çalma işi bizde olsun yeter” anlayışı bu.
Hedefe ulaşmak için “parti alınır, satılır” işlemleriyle pazarlıklarına dönüştü ülke siyaseti. İlkesiz birliktelikler, bazen açık bazen gizli yapılan dar kapsamlı görüşmeler, toplumdan saklayıp, toplum adına olduğunu söyleyerek pazarlama yöntemleri, entrika sarayında, kirli oyun yöntemleri, siyaseti kuşattı.
Düşünen insanlar ve liyakatli temsilciler, böyle bir masraflı siyasete girebilir mi? Bu siyasetin sahipleri ve müşterileri, bu sistemle siyasetin ahlakını düşünür mü? Yerel sorunlar, projeler, teknolojik gelişmeler konuşuluyor mu? Akıl, bilim, hukuk, demokrasi, ahlak rehberliğinde çözüm neyi gerektirir yönünde bir düşünce var mı?
Dünün yasaları ile insanlar yargılanıyor, düşmanlıklar üretiliyor. Dönekliğin borsası ve çıkar hesapları rant ve makamlarda zirve yaptı. Ayrımcılık, kutuplaşmalar, tutkular, duygusallıklar, dost düşman mantığı kimine Kızıl Elma, kimilerine göreyse sanki Nirvana! Bir taraftan da, “Mehdi ve Mesih gelecek, bizleri kurtaracak” anlayışı.
Kimilerine göre de şeriat, hilafet, laiklik söylemleri… Anlamını dahi bilmeyenler, din, laiklik, cumhuriyet… sanki, ideoloji bilginleri gibi, cehaletleriyle, her şeye müdahil oluyorlar ve kutuplaşmalarla, zıtlıklar birbirini besleyip yeşertiyor. Kopyalanmış rivayetler, inanç motifli makam tasnifleri, inançların ve ideolojilerin çıkar amaçlı örgütlenmesi ile yok edilen hürriyetler, gelenekler şubeleri, yeni fikirlerin aslını icat etmiyor. Terakki ve modernleşmeyi yok ediyor.
Vesayetin aklı, bağlılıkların etkisiyle, hür iradeyi aşağılıyor. Tepeden aşağıya, al birini, vur ötekine hikâyesi bu. Üstlerinin, yanlış veya doğrularını sorgulamayan, kendilerinin oluşturdukları, dinsel, ideolojik ve hiyerarşik makamların esirleriyle, köleliğe hizmet edenler de ettirenler de birbirlerine hizmet ediyorlar.
Bedevileşmeye hayranlık, zihinlerde değişime karşıtlık, devlet imkânlarını ele geçirilmesi gereken bir şey olarak gören siyaset anlayışı ile şarlatanlar, kendi sahnelerinin oyunculuğunu yapıyorlar. Bu tipler, en az bildiklerine en çok inandıkları için, üstlerine bağlılıklarından dolayı yasalara bağlılıklarını yok ediyorlar veya hiç önemsemiyorlar.
Sebebi bilinmeyen acıların şifası olur mu? Acı olan da bu. Akıl vermeye niyetli olanlar çok, ancak çare üretim merkezlerinde, emek sarf etme yok. Bu anlayış şikâyet etme hastalığına vesile olur. Ünlü yazar Franz Kafka Ortadoğululuğun iki hastalığından bahsederken, ”biri sabırsızlık, diğeri tembellik” der. Biri cennetten kovar bunların, diğeri de cennete girmeyi önler. Söylediği sözün anlamı ortada. Mirasımız, kaderimizi yansıtıyor.
Her şeyi kontrol etmek, tek başına yönetmek isteyen güç, bütün olumsuzlukların kaynağıdır. Buradan kurtulmak gerekir. Nihayetinde yazık oldu ülkemize, yazık oluyor, geçen yıllarımıza, yazık oluyor geleceğimize, gençlerimize, insanlarımıza, hayat ve yaşam hakkımıza. İdama giden bir insanın, durumunu yaşatanlara, adaletsizliklere dur demek ancak ve ancak akılla, bilimle, hukukla, demokrasi ve ahlakla olur. Gayretimiz bu yönde olsun.
İçerik 124 kez listelendi
Teknolojiyi Kullanmak
Yüzleşmek mi yüzsüzleşmek mi?
Gelecek yüzyılın kurtarıcılığı bu mu?
Yönetimde davranış bozukluğu olur mu?
Yanlış bilgi felakettir
Nasıl bir düzen tercihi olmalıdır?
Bayram çare mi?
Anormalleşme normalleşmeyi getirir mi?
Fiil belli, fail gizleniyor
Tasarruf, Kimi Koruyacak?
Siz Kimsiniz, Neyi Çözdünüz Siyasetinizle?
Dün Olmadan Bugün Olur Mu?
Değişimin Faydası ve Zararı; Zamanla Olur mu?
Edep, Aydınlıkta mı, Karanlıkta mı Değerli?
Seçim sonuçları ne getirecek?