Güldal Mumcu’nun önüne dikilen duvarlardan Ayşe Ateş’in önüne dikilen duvarlara…
02.07.2024
Ülkü Ocakları eski başkanı Sinan Ateş suikastı davası görülmeye başladı. Dün Sincan’da yapılan duruşmada Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in yanında muhalefet partileri tam kadro yer aldı. Ancak sanılmasın ki Ayşe Ateş’in işi kolay. Sanıkların ifade değiştirmeleri bu zorluğa dair işareti de verdi zaten. Ayşe Ateş de, duruşmayla ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, davanın önüne set çekilmeye çalışıldığını söyledi.
Hukuk, adalet arayanların önlerine çekilen setler, örülen duvarlar bu ülkenin eskiden beri bir gerçeği. Geçmişe bakıldığında Güldal Mumcu’dan Rakel Dink’e, Türkan Elçi’den Ayşe Ateş’e… Ateş, adalet arayan kadın zincirinin son halkası…
Bu ülkede kadınların işi hep zor oldu ama bugün daha zor. Her gün bir kadın cinayeti işleniyor. Kadınlar, bu sistemin kurbanı. Ya kendi hayatları üzerinden ya da kendileri sağ kalmayı başarabildiyse eşlerinin hayatı üzerinden… Kadınlar, bu ülkede hukuk mücadelesi bayraktarları…
‘İçimden geçen zaman’ adlı kitapta, Güldal Mumcu, eşi Uğur Mumcu’nun katledilmesi ardından yaşadıklarını yazmıştı.
Döneme dair en çok akılda kalan sözler ise dönemin İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’a aitti. Her ne kadar Ağar bunu reddetse de Güldal Mumcu’nun evinde geçen görüşmede yaşanan diyalog, kitapta şöyle yer almıştı:
Güldal Mumcu: “Karşımıza sürekli engeller çıkarılıyor. Bir duvar örülüyor sanki.”
Mehmet Ağar: “Evet Güldal bir duvar örülüyor.”
Güldal Mumcu: “O zaman bir tuğla çekin duvar yıkılsın.”
Mehmet Ağar: “Çekemem.“
Güldal Mumcu: “Tuğlayı çekin kenara çekilin.“
Mehmet Ağar: “Yapamam, onu da yapamam."
Güldal Mumcu: “Soruşturma için yeni bir ekip kurulmasını sağlayabilirsiniz belki.”
Mehmet Ağar: “Kusura bakma Güldal yapamam.”
O tuğla hiç çekilemedi…
Bu tür setler sadece mahkemede, yargıda değil toplumda da mevcut.
Siyasi düşüncesinden bağımsız ortada hukuk dışı bir eylem, cinayet varsa hukukun tarafında olunmalı. Hukuk savunulmalı. Hukuk dışılığa uğrayan kim varsa, kimliğinden bağımsız. Ama bugün bizim ülkemizde kimliğe bakılıyor. Buna da meşru bir dayanak sunuluyor: O da geçmişte kimliğe bakmıştı.
Böyle mahalleler arasına büyük duvarlar örülüyor. İnsanların birbirlerini dinlemesi, anlaması her zamankinden zor.