Zehirli Tavalar Mutfaklarda: Markalar Neden Gizleniyor?
20.06.2024
Medyaya kamu sağlığını ilgilendiren bir haber düştü. Her mutfakta olabilecek ve hepimizin sağlığına zarar verebilecek üç marka tavanın kanser riski taşıdığı için Avrupa’dan iade edildiği yazıyor. Haberde deniyor ki, “Avrupa'dan geri gönderilen o ürünler hala satışta! Tehlike devam ediyor! Bu üç marka tavayı kullanmayın!” Peki, kamu sağlığını önemseyen bir gazeteci ve mutfaktaki tehlikeleri öğrenmek isteyen bir kişi olarak haberi tıkladığınızda ne görüyorsunuz? O markaların açıklanmadığını ve kodlanarak verildiğini. Tavalar, fiyatı, özelliklerine kadar açıklanıyor ama markası yazılmıyor. Madem bu tavalar zehirli, kansorejen madde içeriyor ve hala satışta ise o halde neden markaları açıklanmıyor? Asıl haberi gizlemek nasıl gazetecilik oluyor?
Milliyet'ten Aleyna Sevim'in söz konusu haberine göre, geçen günlerde AB’nin gıda ve yem ürünleri için devreye aldığı Hızlı Alarm Sistemi’nin (RASFF) resmi sitesinde yer alan bilgilere göre Türkiye’den Fransa’ya ihraç edilen kızartma tavalarında yüksek derecede kobalt tespit edildiği ve ürünlerin Türkiye’ye geri gönderildiği bildirildi.
RASFF’ye haziran ayının ilk haftasında yansıyan bildiriye göre “C.”, “S.”, “T.D.” marka kızartma tavalarında en fazla 0.02 olması gereken kobalt miktarı 0.35 olarak tespit edildi.
SINIR DEĞERİN AŞILMAMASI GEREKİYOR
Gıda Mühendisi Ebru Akdağ, Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin günlük kabul edilebilir kobalt alımının vücut ağırlığı kilogramı başına 0.3 mikrogram olarak belirlediğini bildirdi. Milliyet’in sorularını yanıtlayan Akdağ şu bilgileri verdi:
“Bu değer, bir bireyin sağlığına zarar vermeden gün içinde tüketebileceği maksimum kobalt miktarını ifade eder. EFSA, bu değeri uzun süreli maruziyetin potansiyel sağlık risklerini göz önünde bulundurarak belirler. Örneğin, 70 kilogram ağırlığında bir birey için günlük kabul edilebilir kobalt alımı 21 mikrogram olacaktır (70 kg x 0.3 µg/kg). RASFF tarafından belirlenen sınırlar, özellikle gıdayla temas eden malzemeler için geçerlidir ve bu tür malzemelerde bulunabilecek maksimum kobalt miktarını ifade eder. Tavalarda bulunabilecek kobalt miktarı 0.02 mikrogram iken, Türkiye’den ihraç edilen malzemedeki değer 0.35mg/l bulunmuş olduğu için kritik risk sınıfına alınmış.
KALBE DE ZARAR VERİYOR
Kısa süreli ve yüksek miktarda kobalt maruziyetinin bulantı, kusma, karın ağrısı, ishale neden olabilir. Uzun süreli kobalt maruziyeti akciğerlerde ve kalpte toksik etki göstererek nefes darlığı, öksürük, kalp ritmi bozuklukları ve kalp kası hasarına yol açabilir. Paslanmaz çelik, dökme demir, seramik kaplama, titanyum, cam malzemeleri daha güvenilirdir.”
YİYECEKLERE GEÇİYOR, ÇİZİLDİYSE ATIN
Kimyagerler Derneği Genel Sekreteri Sefa Karta da kobaltın doğada yaygın bulunduğunu ifade ederek, bazı tava/tencerelerin yapısında bulunan alüminyum, bakır, kurşun, nikel ve kadmiyum gibi bazı ağır metallerin yiyeceklere geçtiğini vurguladı. Karta şunları dedi: “Burada kullanılan tava/tencerenin türü, yeni ya da eski olması, yiyeceğin pişirme süresi, yiyeceğin tava/tencerede bekletilme süresi sıcaklığı gibi pek çok değer etkili olmaktadır. Yiyeceklerin pişirilmesinde çizilen, hasar gören tava/tencerelerin, sağlığa uygun koşullarda üretilen ürünlerin kullanılması gerekmektedir.”
590-620 LİRAYA SATILIYOR
Sınırdan çevrilen 20 ve 26 santimlik 3 marka tavanın Türkiye’de bazı sitelerde ithal ürün olarak 590-620 lira arasında satışa sunulduğunu tespit ettik. Türkiye’de bilindik bazı markaların kendi internet sitelerinde benzer boyut ve özellikte satılan tavaların fiyatları ise daha düşük. Örneğin bir markanın titanyum malzemeli 26 santim olan tavası 989 lira, 20 santim tavanın ise 919 lira. Başka bir firmanın 26 santim döküm tava fiyatı ise 999 lira, 20 santim döküm malzemeli tavanın fiyatı ise 799 lira.