Sinan Ateş cinayeti davası başlıyor: Ayşe Ateş ve Muhalefet partileri Sincan’da
01.07.2024
Türkiye'de uzun süredir gündem olan eski Ülkü ocakları başkanı Sinan Ateş cinayeti davası bugün başlıyor. Davanın ilk duruşması Ankara'da Sincan Cezaevi Kampüsü içerisindeki büyük duruşma salonunda yapılacak.Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşmaya başta CHP lideri Özgür Özel olmak üzere, İYİ Parti, DEVA ve Gelecek Partileri de takip edecek. Sinan Ateş’in eşi Ayşe ateş, ilk duruşma öncesi adalet talebini tekrarlayarak, “Yarın iki kızımın bakkaldan sakız alma, parkta, bahçede arkadaşlarıyla oyun oynama, okula yürüyerek gitme özgürlüğünü, insan gibi yaşama hakkını geri almak için vereceğim hukuk mücadelesinin ilk günü.” İfadelerini kullandı.
Kasım 2022’de suikasta uğrayan Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş dosyası siyaset dünyasında ve kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Tartışmalı sürecin sonunda Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Nisan'da sadece 22 tutuklu sanık hakkında dava açtı, iddianameyi 7 Mayıs'ta kabul etti. Yargılanacak 22 tutuklu sanık arasında eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem de bulunuyor.
İddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor
Sanıklardan ''silahlı eylemi organize ettiği'' iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın ise ''suça azmettiren olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
“Artık yasa dışı diye bir şey yok, çünkü bize yasa yok’ dayatmasını kabullenmemizi beklemesin. “
Sinan Ateş’in eşi Ayşe ateş de, duruşma öncesi adalet talebini tekrarladı. X platformundan şu paylaşımı yaptı: Toplumsal huzurun anahtarını, en tabii hakkımızı, bütün insani haklarımızın güvencesini istiyoruz. Adalet istiyoruz, adalet! Hiç kimse bu kadar delil varken cinayeti yalnızca kör bir kayıkçının gördüğüne ikna olmamızı; kendini suç işleme özgürlüğüne sahip seçkin kitle zanneden bir kalabalığın ‘Artık yasa dışı diye bir şey yok, çünkü bize yasa yok’ dayatmasını kabullenmemizi beklemesin. Berrak suyu bulandırmaya, aklımızla alay etmeye kalkmasın. Yarın iki kızımın bakkaldan sakız alma, parkta, bahçede arkadaşlarıyla oyun oynama, okula yürüyerek gitme özgürlüğünü, insan gibi yaşama hakkını geri almak için vereceğim hukuk mücadelesinin ilk günü.
Biliyorum ki ben vazgeçersem, babalarının katilleri elini kolunu sallayarak sokakta gezmeye devam ederse kızlarımın asla normal bir hayatı olmayacak. Ne çocukluklarını ne de gençliklerini yaşayabilecekler. Bizi bu mücadelede yalnız bırakmayanlara teşekkür ederim.”
(Kürsü Haber)