Sanık polislere 9 yıl sonra beraat; Tahir Elçi davası faili meçhule kaldı
12.06.2024
Diyarbakır Barosu'nun eski başkanı Tahir Elçi’nin 2015'te Sur ilçesinde vurularak öldürülmesine ilişkin davada 9 yıl sonra karar çıktı. “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla ile 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanan sanık polisler Sinan Tabur, Fuat Tan ve Mesut Sevgi'nin beraatına karar verildi. Duruşmada kararın açıklanmasından önce Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren ve Tahir Elçi Vakfı Başkanı Masum Batı, mahkemeden adil bir karar çıkacağına inanmadıklarını söyleyerek protesto için alkışlarla salondan çıktılar. Avukatlar Elçi’nin vurulduğu Dört Ayaklı Minaraye doğru yürüyüşe geçtiler.
Eski Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015'te Diyarbakır'ın Sur ilçesinde tarihi Dört Ayaklı Minare'nin önünde yaptığı basın açıklamasının ardından çıkan silahlı çatışmada başından vurularak öldürüldü.
Gazi Caddesi'nde güvenlik güçleri ile iki PKK'lılar arasında silahlı çatışma çıkmış, polis memurları Ahmet Çiftasan ve Cengiz Erdur hayatını kaybetmiş, Tahir Elçi ve bir grup gazeteci de çatışmanın ortasında kalmıştı.
Saldırıdan sonra Elçi'nin ölümüne neden olan merminin çekirdeği bulunamadı.
ÜÇ POLİSİN 3 YILDAN 9 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Elçi'nin vurulduğu sırada olay yerinde olan üç polis memuru, “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla ile 3 yıldan 9 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyordu. Ayrıca dosya kapsamında PKK’lı firari sanık Uğur Yakışır ise ‘’iki polis memurunu öldürmek”, “bir polis memurunu öldürmeye teşebbüs” ve “Elçi’yi olası kastla öldürmek” suçlamalarıyla yargılanıyor. Yakışır'ın, üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılması isteniyor.
MÜTALAADA BERAAT İSTENDİ
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25 Nisan’da mahkemeye sunulan mütalaada, ''Tahir Elçi’nin nereden geldiği tam olarak tespit edilemeyen bir kurşunla hayatını kaybettiği" belirtilmişti.
Mütalaada, tutuksuz yargılanan sanık üç polis hakkında ayrı ayrı beraat kararı verilmesi, firari sanık Uğur Yakışır'ın ise "iki polisi öldürdüğü, devletin birliğini ve bütünlüğünü bozduğu''gerekçesiyle cezalandırılması istenmişti.
AVUKATLAR KARAR DURUŞMASINI TERK ETTİ
Bugün yapılan karar duruşması ise gerginlik içinde geçti. Salonu terk etmelerinden önce, Elçi ailesinin avukatları da mahkeme sürecinde maddi gerçeği ortaya çıkarmaya yönelik tüm taleplerin reddedildiğini, sanıkların mahkemeye getirilmediğini, doğrudanlık, yüzyüzelik ilkesinin ihlal edildiğini, buna karşılık Avukatların birçok defa duruşma huzurunu bozma iddiasıyla dışarıya atılmakla tehdit edildiğini söylediler.
Şüphelilerin tespiti için olay yeri canlandırma yapılmadığı hatırlatan Türkan Elçi’nin avukatı “ Elçi’yi mermi çekirdeğinin sahibi öldürdü, çekirdek nerde? Toplanan kırk adet çekirdeğin içindeydi ama delilleri kaybedildi, karartıldı” diye konuştu. TBB Başkanı Erinç Sağkan da dosyada yargılama ilkelerinin ihlal edildiğini söyledi.
Sağkan ‘Evrensel hukuk prensiplerini benimsiyorsunuz yüzyüzelik ilkesini nereye koyacağız? Sanıkların çapraz sorguya tabi tutulma hakkımızı elimizden aldınız, Adil yargılanma hakkının birçok esası çiğnemişken, şüpheden sanık yararlanır ilkesini kime nasıl anlatacağız?’ diye sordu.
Avukat Berfin Elçi ise faillerin bulunmak istenmediğini, davanın adil yargılanma hakkının ihlali ile sonuçlandığı söyledi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, duruşma öncesi yaptığı açıklamada, "Şu ana kadar mahkemenin tavrı ve başsavcılığın sunduğu mütalaa, bir şekilde dava dosyasının cezasızlıkla sonuçlanması konusundaki isteği ve tutumunu maalesef bize hissettiriyor" dedi.
Eren, "Biz, bu davanın henüz mütalaa verilecek bir aşamada olmadığını, mahkemenin cinayeti aydınlatması konusunda araştırması, toplaması, incelemesi gereken delillerin olduğunu savunuyoruz" dedi.
Avrupa Barolar Federasyonu'nun da aralarında olduğu 33 uluslararası hukuk kurumu da duruşma öncesi Tahir Elçi davası ile ilgili ortak bir açıklama yayımlamıştı.