CHP'Lİ ÖZTRAK: AR DAMARLARI ÇATLAMAMIŞSA İSTİFA EDERLER
Partisinin MYK toplantısı sürerken, CHP Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenleyen Öztrak'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
- Kimliksiz, kefensiz, zeytin ve mersin dallarıyla, insanlarımızı toprağa verdik. Cenazelerimizin sayısı 41 bini aştı. Türkiye cenaze evine döndü. Yaralılarımızın sayısı ise 108 binin üzerinde. Gerçeğin bunun çok ötesinde olduğunu, artık bölgedeki üst düzey yetkililer de kabul ediyor. Dün depremin koordinatör valisi durumun, açıklanan rakamlardan 3-4, hatta 5 kat daha kötü olduğunu itiraf etti.
- Enkazın altında hala, vatandaşlarımızın cenazeleri var. Bu aşamada cenazelerin, vücut bütünlüğü içerisinde çıkarılması, insan onuruna yakışır şekilde, definlerinin sağlanması gerek. Ne yazık ki bu konuda, deprem bölgesinden çok sayıda şikâyet ve tepki alıyoruz.
- Ülkemiz 485 diri fayın bulunduğu bir deprem ülkesi, bu yaşadığımız ilk büyük deprem de değil. Bugüne kadar alınması gereken pek çok ders vardı ama hiçbir ders alınmadığını bu depremde yaşayarak gördük. Bu ülke 1999’da çok büyük bir deprem yaşadı, üzerinden 24 yıl geçti. Son 20 yıldır da ülkemizi aynı kişi yönetiyor. 20 yılda başka depremleri de gördük ama bu kafa depreme hazırlık yerine, sadece algıyı yönetti. Bilim insanları, namuslu bürokratlar uyardı. Şahsım hükümetleri sadece seyretti. Sonuç büyük bir yıkım oldu.
- Bu hükümet, depreme, şehirlerimizi hazırlamamıştır. Gerekli önlemleri almamıştır. Ballı ihalelerle, aflarla, kanun ve yönetmelik dışı yapıların önünü açmıştır. On binlerce insanımızın hayatını kaybetmesinin baş sorumlusu, bu hükümettir.
- Bu deprem göstere göstere, bağıra, çağıra gelmiştir. Devleti yönetenlerin, ‘ben bu depremin olacağını bilmiyordum’ deme şansı yoktur. Devletin namuslu bürokratları uyarmıştır. Bilim insanları uyarmıştır. Odalar, sivil toplum kuruluşları uyarmıştır. Haftalardır bu belgeleri paylaşıp duruyoruz. Ülkeyi yönetenlerin önüne pek çok rapor konmuştur. Buna rağmen, hiçbir şey yapılmamıştır. Şimdi atanmış İçişleri Bakanı çıkmış, hem de hiç utanmadan, sıkılmadan, ‘Biz depremi İstanbul’da bekliyorduk. Hazırlığımızı ona göre yaptık’ diyor. Bu kadarına da pes, artık arsızlığı, yüzsüzlüğü, sorumsuzluğu bırakın. AFAD size bağlı değil mi? Raporlarını okumadınız mı? Zerre miskal sorumluluk duygunuz varsa; İstifa edin.
- İstanbul’a ihanet edenler, İstanbul depremi için bugüne kadar hangi hazırlığı yaptı? Hiçbir hazırlık yapılmadı. ‘Kanal İstanbul’ diyerek, ihanette ısrar edildi. Yandaşlara rant sağlamak için, ‘İstanbul Finans Merkezi olacak’ dediler. Kamu Bankalarını, Düzenleyici-Denetleyici Kurumları, Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşıdılar. İşte daha yeni ortaya çıktı. İstanbul’da çürük olduğu bilinen 93 okul, Maraş depremlerinden sonra, ancak boşaltıldı. Bu ne biçim hazırlık?
- Son 20 yılda, önceki 57 hükümetin, 79 yılda harcadığı paranın 4 katını harcadılar. Bu parayla bir değil, iki değil, üç değil, dört tane depreme dayanıklı Türkiye inşa edilirdi.
- 6 Şubat 2023 Pazartesi günü, bu ülkede ‘Kırmızı Pazartesi’ yaşadık. ‘İşleneceği önceden, açıkça duyurulan, failini ve maktulünü herkesin bildiği bir cinayet’ Marquez’in o meşhur romanında söylediği gibi: ‘Kendi kusurlarını yücelten zavallılar’ On binlerce insanımızın bağrına hançeri sapladı. Şimdi de, ‘Asrın felaketi diyerek suçlarını gizlemek’ istiyorlar. Bu yaşanan, ‘asrın felaketi’ değildir. ‘Asrın ihmalidir, asrın cinayetidir, asrın ihanetidir.’ Sorumlusu da bu hükümettir.
- Ortada 41 binden fazla can kaybı var. Devletin Valisi durumun, beş kat daha kötü olduğunu söylüyor. Türkiye cenaze evi olmuş ama hükümette tek bir özeleştiri yok. Tek bir sorumlu yok. Tek bir istifa yok.
- İnsanlarımız ilk 48 saatte, sokaklarda bir başına titrerken, arama kurtarma ekibi, iş makinası ararken, ‘nerede bu devlet?’ diye haykırırken, bunlar ‘her yere ulaştık’ diyerek, millete yalan söylediler. Şimdi Milli Savunma Bakanı çıkmış, deprem sabahının ceridesini açıklıyor. Sabah 4.17’de deprem oldu. 4.30’da İnsani Yardım Tugayına ‘hazır ol’ talimatı verdik. ‘Saat 5.10’da Cumhurbaşkanına bilgi verdik’ diyor. Birinci sorumuz şu: 4.30’dan, 5.10’a kadar yani 40 dakika Cumhurbaşkanına neden ulaşamadınız? Zatıâlilerini uyandırmaya mı kıyamadınız? İkinci soru, Madem İnsani Yardım Tugayı 4.30’da ‘hazır ol!’ emri almıştı, birinci günün sonunda vatandaşlarımız, neden deprem enkazında, bir başına kaldı? Yardımı niye yanında göremedi? Koskoca İnsani Yardım Tugayı ve diğer askeri birlikler, sahaya neden zamanında intikal edemedi? Neden Gölcük depreminde olduğu gibi sahra hastaneleri, sahra mutfakları, çadırlar ilk 6 saatte kurulamadı? Mehmetçiğin elini kim tuttu? Kim? Birileri milletimize yalan söylüyor. Mehmetçiği enkaza hızla gönderemeyenler, enkazda kalan imajları için, trollerini sahaya hızla göndermeyi bildiler. Trolleriyle beraber, acılı milletimize hakaretler ettiler. Doymadılar küfürler ettiler. O da yetmedi. Not ettiler. Tehdit ettiler.